1. Din - Şeriat İlişkisi: Ebû Hanife

İmam Azam, din ve şeraitler/kurallar konusunda bir ayırım yapar ve aslolanın dinin kendisi olduğunu belirtir. Şeriatler ise zaman ve zemine göre değişir. Nitekim Allah da değişen şartlar gereği insanların ihtiyaç ve isteklerine göre şeraiti değiştirmiştir. İhtiyaçlar zamana göre değişir, ancak buna bağlı olarak kuralların da değişmesi gerekir. Yoksa din statik bir hale gelir. Aşağıdaki metinde, gerekçeleriyle beraber bu ciddi ayırımı göreceğiz:

Peygamberler (as) ayrı ayrı dinlerde değildiler, onlardan hiçbiri kavmine, kendisinden önceki peygamberlerin dinini terk etmeyi de emretmedi. Çünkü onların hepsinin dini bir idi. Her peygamber kendi şeriatına (ahkâmına) çağırıyor ve kendisinden önceki peygamberin şeriatından uzak tutuyordu. Çünkü peygamberlerin şeriatları birden fazla olup farklı özellikler taşıyordu. Bu nedenle de yüce Allah: “Sizden her birinize bir şeriat ve yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı” (Kur’ân 6: 48) buyurmuştur. Allah bütün peygamberlere dini ayakta tutmayı –o da tevhiddir– ve onda ihtilafa düşmemeyi tavsiye etmiştir. Çünkü onların dinini bir kılmış ve şöyle buyurmuştur: “Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin” diye Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı (Kur’ân 42: 13).

Yine yüce Allah buyurdu ki: “Senden önce hiçbir elçi göndermedik ki onu: “Benden başka ilah yoktur, şu halde bana kulluk edin” diye vahyetmiş olmayalım” (Kur’ân 21: 25). Bir başka ayette şöyle buyurmuştur: “… Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur” (Kur’ân 30: 30). Yani Allah’ın dininde değişme yoktur, din tebdil edilmemiş, değiştirilmemiş ve bozulmamıştır. (Hükümlerden ibaret olan) Şeriatler ise zaman zaman değiştirilmiş ve tebdile tabi tutulmuştur. Çünkü bazı şeyler vardır ki bir grup insana helalken Allah tarafından diğerlerine haram kılınmıştır. Yine Cenab-ı Hak bazı şeyleri bir grup insana emretmişken diğerlerinden menetmiştir. Hülasa şeraitler çoktur ve birbirinden farklıdır. Şeriatlerden kasıt da farzlardır.

Beyazizade 2000. el-Usulu’l-münife li’l-İmam Ebi Hanife, terc. İlyas Çelebi, İstanbul: M.Ü. İlahiyat Fakültesi Yayınları, s. 118–119.