1. İkrar Belgesi Düzenleme

Ebû Ca’fer et-Tahâvî şöyle dedi: Eğer bir kişi ölse geriye iki tane bilinen oğlunu bıraktığı, bunlar terekeyi aralarında paylaşarak mirasçı kardeşlerden birisinin, kendisinin babasından bir kardeşi daha olduğunu söylediği durum hakkında fakihler ihtilaf etmiştir.

Ebû Hanîfe, Züfer, Ebû Yusuf ve Muhammed şöyle dedi: İkrarda bulunan erkek çocuk babasından kendisine intikal eden elindeki terekenin yarısını kendisi gibi aynı babadan olan kardeşi olduğunu ikrar ettiği kişiye verir.

İbn Ebî Leylâ ile Mâlik b. Enes de şöyle dedi: İkrarda bulunan kişinin hakkında ikrarda bulunduğu kişiye elinde bulunan terekedeki hissesinin üçte birini verir.

Şâfiî de şöyle dedi: Kendisinin, ikrarda bulunduğu kişiye bir şey vermesi gerekmez…

Eğer mukır (kendisi aleyhine ikrarda bulunan kişi), mukarrun leh (kendisi lehine ikrarda bulunulan kişi) için gerektiğinde kullanması için elinde bulunacak hüccet olmak üzere bir belge yazmak isterse şöyle yazar: Bu, “kendi yazılmasına şahit olan adılı yazılı şahitlerin şahitlik ettiği” belgedir. Yani kendisi aleyhine ikrar bulunan mukır, tarih belirterek şöyle yazar. “Şu kişinin babası öldü ve geriye onu ve kardeşi fulanı bıraktı”. Yani iki çocuktan kendisi aleyhine ikrarda bulunmayan (itiraz eden) kişiyi bıraktı. Yine “belgede isimleri şahitleri getirerek kendi aleyhine ikrarda bulunanı geride bıraktı. Onların tamamı şu fulan mirasbırakan kişinin oğullarıdır. O’nun yatağında doğmuşlar ve ona mirasçı olmuşlardır. Onlardan başka daha mirasçı yoktur. Bu kitapta ikrarda bulunulduğu üzere ve ikrarı fulan kişice yapıldığı üzere ona terettüp eden haklarla ilgili gereğinin yerine getirilmesi de gerekir” Yani kendi aleyhine ikrarda bulunan (mukır)’dan (alınarak) mukarrun leh (kendisi lehine ikrarda bulunulan kişiye)’e dâir…

Daha sonra şehadetten sonra kendi lehine ikrarda bulunulan mukarrun leh’in nesebi, isimleri, tanıdığını belirten durumların da yazılmasıyla belgeyi düzenler. Eğer, mukarrun leh isterse, mukır aleyhine olmak üzere miras bırakan kişinin terekesinden ona intikal eden ve elinde bulunan hissede yazılır. Bunlardan sonra, “onun (sayılanlardan) daha başka mirasçısı yoktur” ile, “Miras bırakan kişi fulan’ın terekesinden ikrar gününde şöyle şöyle malların bulunduğu, Miras bırakan kişi fulan’ın terekesinden ikrar gününde şöyle şöyle malların bulunduğu, ikrarı kabul etmeyen diğer kardeşinde de aynı şekilde” diye yazılarak, “bu kadar aldı”, “elinde şu kadar bulunuyor.” diye yazılmasında da sakınca yoktur. Daha sonra belgenin devamı düzenlenir…