12. İkta Sahipleri Halka Nasıl Davranmalı: Nizâmülmülk

Devlet yöneticisinin, kamu malı durumunda olan özellikle arazi, maden ocağı, liman gibi gelir sağlanabilen iş alanlarının mülkiyet, kullanma veya işletme hak ve yetkilerini bir kimseye vermesidir. İkta, aynı zamanda belirli bir bölgenin vergi gelirlerini de kapsar.

Ellerinde ikta bulunan ikta sahipleri (mukta’an), reâyâya karşı nasıl davranacaklarını, kendilerine tefviz etmiş oldukları vergi (mal) havalesini nasıl alacaklarını bilmelidirler. (Bu davranış ve alış) iyi yolda (iyilikle) olursa, (kabule) şayandır.

Reâyânın şahsını, malını, oğlunu, emlak ve eşyasını emniyet altında tutacak (kadar) vergi (mal) almaları kötü olursa, ikta sahiplerine bunun için müsaade yoktur. Reâyâ padişahın dergâhına gitmek ve kendi halini açıklamak isterse, onları bundan alıkoymasınlar. Her ikta sahibi bundan başka yaparsa, kendisinin iktasını elinden alsınlar. Onu azarlasınlar ki, başkaları ibret alsınlar. Onların hakikaten bilmeleri lazım ki, mülk ve raiyyet hep sultanındır. İkta sahipleri ve valiler, başta şahne gibidirler. Raiyyet ile karşılaşmasın ve padişahın işkence ve azabından emin olsun.

Nizâmülmülk 1999. Siyâsetnâme, çev. Mehmet Altay Köymen, Ankara: Türk Tarih Kurumu, s. 23.