13. Hz. Muhammed’in Yemen Valisi Amr b. Hazm’e Verdiği Talimatnâme

Hz. Peygamber Amr b. Hazm’ı 10 (632) yılında Yemen’e vali olarak gönderirken İslâm esaslarıyla ilgili önemli hususları içeren bir talimatname yazdırıp vermiştir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Bu, Allah ve Peygamberinden bir açıklamadır.

“Ey iman edenler! Akitlere vefa gösterin” (Kur’ân 5: 1). Bu, Resûlullâh’ın, Yemen’e gönderdiği Amr b. Hazm’a talimatıdır.

1. Ona her işinde takvayı gözetmesini emretti. Şüphesiz Allah, takva sahipleri ve iyilerle beraberdir. 
2. Ona Allah’ın emrettiği şekilde hak ve adaletle hükmetmesini emretti. 
3. İnsanlara iyiliği duyurmasını ve emretmesini, Kur’ân’ı öğretmesini ve dinî bilgiler vermesini, insanları kötülüklerden sakındırmasını, herkesin Kur’ân’a yalnızca temizken dokunmasını, 
4. İnsanlara hak ve sorumluluklarını öğretmesini, 
5. İnsanlara haklı olduklarında yumuşak, haksız olduklarında sert davranmasını emretti. Çünkü Allah zulmü sevmez ve onu yasaklar, şöyle buyurur “Dikkat edin! Allah’ın laneti zalimlerledir” (Kur’ân 11:18). 
6. İnsanlara cenneti ve onları cennete götürecek amelleri müjdelemesini, cehennemden ve cehenneme götürecek amellerden sakındırmasını, 
7. dinî kavramaları için insanlarla dostluk kurmasını, haccın esaslarını, sünnetini ve farzını ve Allah’ın emirlerini öğretmesini emretti. Büyük hac, Hacc-ı Ekber’dir. Küçük hac ise umreden ibarettir. 
8. İnsanların küçük tek parça elbise içerisinde namaz kılmalarını yasaklamasını emretti. Ancak elbise kısa olmaz ve iki ucunu omuzlarına atabilecek kadar uzun olursa müstesna. Avret mahalli gözükebilecek şekilde oturmayı yasaklamasını emretti. 
9. İnsanlar arasında bir olay çıktığında “Yetişin Ey Filânoğulları!” şeklinde kabile ve aşiretlere çağırmayı yasaklamasını, böylece davaların sadece Allah’ın emir ve hükümlerine arz edilmesini. 
10. Kim davasını Allah’ın emir ve hükümlerine arz etmeyip kabile ve aşiret taassubuyla hareket ederse onlar davalarını ortağı bulunmayan tek Allah’a arz edinceye kadar kılıçla cezalandırmasını, 
11. İnsanların abdesti güzelce almalarını, Allah’ın emrettiği gibi yüzlerini ve dirseklerine kadar ellerini, topuklara kadar ayaklarını yıkamalarını, başlarını meshetmelerini. 
12. Namazı vaktinde, tadil-i erkâna uyarak huşû içinde kılmayı, sabah namazını erken kılmayı, öğle namazını güneş meyledince öğle sıcağında kılmayı, ikindi namazını güneş batmaya yönelmişken kılmayı, akşamı yıldızlar çıkıncaya kadar geciktirmeyi, yatsıyı gecenin ilk vaktinde kılmayı emretti. 
13. Cuma günü gusledip ezan okununca Cuma namazına gitmeyi emretti. 
14. Ganimetlerin beşte birini Allah için ayırmayı emretti. 
15. Mü’minlere farz olan zekât oranları şöyledir:
Yağmur ve kaynak sularıyla sulanan araziden onda bir (öşür), kuyu suyuyla sulanan araziden yirmide bir, 
Deveden her on devede iki koyun, yirmide dört koyun, 
Sığırdan her kırk sığırdan bir sığır, her otuz sığırda iki yaşına girmiş dana,
Koyundan her kırk koyunda bir koyun.
Bunlar Allah’ın zekât konusunda mü’minlere farz kıldığı zorunlu miktarlardır. Kim iyilik için daha fazla öderse, onun hayrınadır. 
16. Yahudi ve Hristiyan iken içten gelerek Müslüman olan ve İslâm’ı benimseyen kimse mü’minlerden olur. Müslümanlar sahip oldukları hak ve sorumluluklara onlar da aynen sahip olur. Kim de Hıristiyan ve Yahudi olarak kalırsa, dininden dönmeye zorlanamaz. Erginlik çağına gelmiş her erkek veya kadın, hür veya köle herkes cizye olarak bir dinar veya onun karşılığı elbise vermekle yükümlüdür.

Kim bu şartları yerine getirirse, Allah’ın ve Peygamber’inin himayesine girmiş olur. Kim kaçınırsa, o Allah’ın Peygamber’inin ve bütün mü’minlerin düşmanıdır.

İbn Hişâm 1355/1936. es-Sîretü’n-Nebeviyye, nşr, Mustafa es-Sekkâ ve dğr., I-IV, Kahire, III-IV, s. 594-596. 
Muhammed Hamidullah 1965. el-Vesâiku’s-siyâsiyye, Beyrut, s. 207–209. 
Çeviren: Abdülkerim Özaydın – Casim Avcı