Gazzâlî’ye göre idrakle ilgili üç durum düşünülebilir: a) İdrakin kesintisiz sürekliliği, b) İdrakin hiçbir şekilde varolmadığı, c) İdrakin bazen bulunup bazen bulunmadığı. Ona göre akıl, mümkün varlıklarda yaratmanın kesintisiz olması gibi, kesintisiz bir idrak demektir ve kendisini yanıltan etkenlerden soyutlandığında ortaya çıkan salt aklın, imkânın sınırları içerisinde yanılması mümkün değildir. İnsan aklının kendisine ilişkin bilincinde (eş-şu’ûr) bir bilişsel kesinti (el-ğaflet) düşünülemez. Gazzâlî, insan aklının sınırları üzerinde çalışarak, Descartes ve Kant gibi modern dönem filozoflarında görülen salt akıl (el-’aqlu’l-mahḍ) kavramını, uzay ve zaman kavramları üzerinde temellendiren ilk filozoftur. Akıl, cismin veya imkânın mutlak şartları dışında olan bir şey değildir. Başka bir deyişle akıl, imkânın mutlak şartlarını idrak eden mümkün bir haldir veya maddeyi idrak eden maddedir.