2. Felsefe Üzerine: İbn Sînâ

“eş-Şeyhü’r-reîs” (baş üstad) unvanı ile de anılan İbn Sînâ (ö. 427/1037), Batı’da genellikle Avicenna olarak bilinir. Babasının çevresi dolayısıyla erken yaşlarında felsefi konularla tanışan ve zekâsıyla dikkat çeken filozof on yaşında Kur’ân’ı ezberlemiş; dil, edebiyat ve dini ilimlerin yanı sıra geometri, aritmetik, astronomi, mantık ve felsefe dersleri almıştır. Tıp alanındaki başarısı dolayısıyla on sekiz yaşında iken saray hekimliğine getirilmiş olması ona saray kütüphanesindeki zengin tıp ve felsefe literatüründen yararlanma imkânı sağladı. Sâmânî Devleti çökünce Buhara’dan ayrılıp Gürgenç’e giden İbn Sînâ, emirin sarayında ünlü bilgin Bîrûnî ve daha başka âlimlerle tanıştı. İslam düşünce tarihinde Kindî tarafından başlatılıp terminoloji, yöntem ve problemleri açısından Fârâbî’nin eserlerinde sisteme kavuşan felsefeyi İbn Sînâ yeniden işlemiş ve bir külliyat halinde sunmayı başarmıştır. Ontoloji ve psikolojinin yanı sıra bilgi problemi üzerinde en fazla duran düşünür konumundaki filozofun eserlerinin çoğu ortaçağda Latince ve İbraniceye çevrildi. “Latin İbn Sînâcılığı” aracılığı ile Batı düşüncesini yüzyıllar boyu etkilemiş olan İbn Sînâ’nın tıp alanındaki el-Kânûn adlı eseri Batı üniversitelerinde 19. yüzyıla kadar ders kitabı olarak okutulmuştur. Eserlerinden bazıları şunlardır: Mantığa Giriş (el-Medhal), Yorum Üzerine (el-İbâre), II. Analitikler (el-Burhân), Metafizik (el-İlâhiyyât) I-II, Fizik, I-II, Kitâbu’l-Hidâye, en-Necât fi’l-hikmeti’l-mantıkiyye ve’t-tabî’iyye ve’l-ilâhiyye, Tevhîdin Hakikati ve Nübüvvetin İspatı Üzerine (er-Risâletü’l-arşiyye fî hakâiki’t-tevhîd ve isbâti’n-nübüvve), İşaretler ve Tembihler (el-İşârât ve’t-tenbîhât).

İlk Felsefe yahut Metafiziğin Mahiyeti

Telif hakları sebebiyle içerik yayınlanamamaktadır.

Metafiziğin Konusunun Belirginleşmesi

Telif hakları sebebiyle içerik yayınlanamamaktadır.