22. Hz. Muhammed’in Vasiyeti ve Son Konuşmaları

Hz. Peygamber ölüm döşeğinde iken sahabeye bazı nasihat ve tavsiyelerde bulunmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir:

“Eliniz altındaki zayıflara ve kölelere iyi davranınız. Onlara yediklerinizden yedirin; giydiklerinizden giydiriniz. İslâm’ı Arap Yarımadasının tamamına yayın. Peygamberinizin kabrini mescit edinmeyin. Ben size Allah’ın helal kıldığını helal, haram kıldığı şeyi de haram olarak tebliğ etmiş bulunuyorum. Ben hiçbir şeyi kendiliğimden haram veya helal ilân etmiş değilim. Ey Resûlullah’ın kızı Fâtıma ve ey Resûlullah’ın halası Safiyye Allah katında kendinizi kurtaracak salih ameller işleyiniz. Yoksa ben sizi Allah’ın huzurunda kurtaramam. Ey Abdümenâfoğulları! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Ey Fâtıma bint Muhammed! Sizleri de Allah huzurunda hesaba çekilmekten kurtaramam. Kendinizi ona göre hazırlayınız.”

“Namaza devam ediniz. Kadınlarınız ve köleleriniz hakkında Allah’tan korkunuz.”

“Ben sizin bundan sonra tekrar şirke döneceğinizden korkmuyorum. Fakat dünya menfaatleri için birbirinizle çekişmenizden ve sizden öncekilerin helâk olduğu gibi sizin de helâk olmanızdan endişe ediyorum.”

“Ben size Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Cenâb-ı Hakk’ın sizi korumasını dilerim. Ben sizin yeryüzünde ve kulları arasında Allah’a karşı gurur ve kibir taslamaktan açıkça korkutmak için gönderilmiş bir peygamberim. Yüce Allah bana ve size: ’İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyecek ve fesat arzusuna düşmeyecek olanlara veririz. En güzel âkibet takvâ sahiplerinindir’ (Kur’ân 28: 83) buyurmuştur.”

İbn Sa’d 1388/1968. et-Tabakâtü’l-kübrâ, nşr. İhsan Abbas, I-IX, Beyrut, II, s. 253-257.

“Ey insanlar! Size Ensar hakkında hayırlı olmanızı, onlara karşı iyi davranmanızı tavsiye ederim. Onlar benim samimi dostlarım ve sırdaşlarımdır. Onlar sizi vaktiyle evlerinde misafir etmediler mi? Her hususta sizi nefislerine dahi tercih etmediler mi? Ey insanlar! Bugün halk, Medîne’de günden güne çoğalmakta, halbuki Ensar yemek içindeki tuz kadar azalmaktadır. Sizden biriniz iş başına geçer de iyilik veya kötülük edebilecek nüfuza sahip olursa, Ensar’ın iyiliklerinin karşılığını versin, kusurlularının da hatalarını bağışlasın.

Ashâbım! İlk Muhâcirlere de hürmet etmenizi vasiyet ederim. Bütün Muhâcirler de birbirlerine karşı iyi davransınlar. Her iş Allah’ın izin ve iradesiyle cereyan eder. Allah’ın iznine, iradesine karşı gelmeye çalışanlar en sonunda muhakkak yenik düşerler. Allah’ı aldatmak isteyenler de muhakkak aldanırlar. Ey insanlar! Peygamberinizin irtihalini düşünerek telaşa kapıldığınızı işittim. Hangi peygamber gönderildiği ümmeti arasında ebedî kalmıştır ki, ben de sizin aranızda sonsuza kadar kalayım? Biliniz ki, ben de Rabbime kavuşacağım ve buna hepinizden daha lâyıkım. Yine biliniz ki siz de bana kavuşacaksınız. Buluşacağımız yer de Kevser havuzunun kenarıdır. Orada benimle buluşmak isteyenler, ellerini ve dillerini günahlardan çeksinler.

Allah Teâlâ, bir kulunu dünya hayat ve nimeti ile kendi nezdindeki ahiret hayat ve saâdeti arasında muhayyer bıraktı. O kul da Allah nezdindekini seçti. (Bu sırada Hz. Ebû Bekir ağlamaya başlamıştı. Rasûlullah, ona hitap ederek konuşmasını devam ettirdi) Ey Ebû Bekir ağlama! Gerek arkadaşlık, gerek mal fedakârlığı itibariyle bana en çok yardımcı olan Ebû Bekir’dir. Ümmetimden birini kendime dost edinseydim hiç şüphesiz Ebû Bekir’i seçerdim. Ancak din kardeşliği, şahsi kardeşlikten efdaldir. Mescidde Ebû Bekir’in kapısından başka kapatılmadık hiçbir kapı kalmasın.”

Buhârî 1413/1992. el-Câmi’u’s-sahîh, I-VIII, İstanbul, “Salât”, 80; “Menâkıbü’l-ensâr”, 11. 
Çeviren: Abdülkerim Özaydın – Casim Avcı