3. Astronomi Üzerine: el-Battâni

İslam dünyasının en etkili astronomlarından birisi olan Ebu Abdullah Muhammed ibn Câbir ibn Sinan el Rakka el-Harranî el-Sâbi el-Battânî (243/858-316/929), Harran’da doğmuş daha sonra eğitim için Bağdat’a gitmiştir. Selefi Sabit bin Kurra gibi Sabîi dinine mensup olması sebebiyle yıldız ilmi ve göksel teoloji konusunda çok önemli bilgilere sahiptir. Doğu ve Batı’da ününün yayılmasını sağlayan ve aşağıda birinci bölümü verilecek olan Astronomi Üzerine adlı kitabının giriş bölümünde Battânî kendisini bu eseri yazmaya iten nedenin; öncüllerinin (astronomlar) bazı çalışmalarında yer alan hataları ve tutarsızlıkları düzeltme ihtiyacı olduğunu belirtmiştir. Nitekim Batlamyus da daha önce Hipparchus tarafından yapılan gözlemleri düzeltmiştir. Ayrıca kendinden sonrakilere Batlamyus’un öğüdü ve önerisi ona ait kuramları ve çıkarımları da yeni ve dakik gözlemler aracılığıyla düzeltmek gerektiğidir. Battânî de bu öğüdü dikkate aldığını belirtmiş ve esere; göksel kürenin burçlara ve derecelere bölünmesi, altmışlık kesir sisteminin çarpılması ve bölünmesi ile ilgili yönergeler gibi pratik problemler ve tanımlamalara yer vererek başlamıştır.

I. Bölüm

Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla, Allah’ın rahmeti ve bereketi Hz. Muhammed’e ve onun ailesinin ve ashabının üzerine olsun.

Giriş

(Yazar) şöyle söyler: Tüm övgüler her şeyin ve her sözün sahibi olan, her şeyi insanlar faydalansın diye yaratarak en iyi şekilde yapan Yüce Allah’a mahsustur, ayrıca tüm işler O’na lütuflarından dolayı şükrederek ve (üzerlerinde Allah’ın verdiği esenlik, merhamet ve lütuflar olan) elçilerin ve peygamberlerin şefaati için dua ederek yapılmalıdır.

Tüm övgüler ilmi ve kudreti ile yaratılanları yaratan, isteğine göre onları düzenleyen Allah’a mahsustur. “O, her şeyi ilmi ile kuşatır” (Kur’ân 65: 12) ve “O her şeyi bir bir saymıştır” (Kur’ân, 72: 28), “…göklerde ve yerde bir zerre miktarı dahi O’ndan gizli kalmaz, daha küçük ya da daha büyük hiçbir şey yoktur ki kitapta apaçık yer almasın” (Kur’ân 34: 3). Böylece şahitlik ederim ki, Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur, Allah birdir ve O’nun ortağı yoktur ve yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed O’nun kulu ve elçisidir. “Allah onu, puta tapanların hoşuna gitmese de, dinini diğer bütün dinlere üstün kılmak için hidayet ve hak din ile gönderendir” (Kur’ân 9: 33), “Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığıyla size bir öğüt gelmesine şaştınız mı? (Kur’ân 7: 69). Allah, Hz. Muhammed’in, onun yüce soyunun, onun ashabının ve onun yolunun takipçilerinin kıyamet gününe kadar yanında olacak.

En önemli, en üstün ve en cazip, kalbi ve aklı en çok heyecanlandıran, ruha en çok renk katan zihni ve düşünceyi en çok harekete geçiren ve algı gücü, zekâ, çalışma ile var olan bilimler arasında –dinin ilkeleri ve şartlarına göre hiçbir insanın göz ardı etmemesi gereken şeylerden sonra– yıldız bilimi yer alır. Ve bu, yıldızların sağladığı büyük haz ve önemli yararından –yıldızlar, yılların ve ayların sürelerini bulmada (hesaplamada), zamanları ayarlama konusunda, mevsimlerin bölümlerini, gündüzün ve gecenin uzaması ve kısalmasını, Güneş’in ve Ay’ın yerlerini ve tutulma zamanlarını, yıldızların ilerleyişini, yolunu, değişebilir şekilleri hesaplamada, gezegenlerin düzenini (sırasını) ve bunlar gibi, insanın ancak titiz (dikkatli) bir inceleme yaparak ve üzerinde uzun süre çalışıp düşünerek ulaştığı daha pek çok şeyi hesaplamada kullanılırlar– ve kuşkusuz bir ve tek Allah’ın varlığını göstermesi ve bu olağanüstü azameti, en yüce ilmi, en büyük kudreti, Yaradan’ın hayranlık uyandıran eserini sergilemesinden kaynaklanır. Zira yüce Allah şöyle der: “Göklerin ve Yerin yaratılışında, gece ve gündüzün art arda gelişinde kuşkusuz aklıselim insanlar için alametler vardır” (Kur’ân, 3: 190), “Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı (Güneş)ve aydınlatıcı bir Ay yaratanın şanı çok yücedir” (Kur’ân 25: 61), “O, öğüt almak isteyen ve çok şükredici olmayı dileyen kimseler için geceyi ve gündüzü birbiri ardınca getirendir” (Kur’ân 25: 62), “O, Güneş’i bir ışık (kaynağı), Ay’ı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller takdir edendir. Allah, bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeti gereğince) yaratmıştır. O, âyetlerini, bilen bir topluma ayrı ayrı açıklamaktadır” (Yunus, 5). Yüce ve büyük Allah’ın kitabında yazılmış daha pek çok şey bulunmaktadır, ama bunları şimdi aktarmak ve bir yandan da ispatlarını sunmak çok uzun sürer.

Uzun süre önce bu bilime yöneldikten ve kendimi bu konuda çalışmalara adadıktan sonra, yıldızların hareketleri konusunda yazılmış kitapların kendi içlerinde farklı olduklarını (uyuşmadıklarını) ve bazı yazarların, yapıtları ve birincil kaynakları kullanırken hata yaptıklarını anladım; yeni gözlemler eskilerle bir araya getirilince, zamanın ilerlemesi ile yıldızların hareketlerinde ne (gibi değişiklikler) oluştuğunu ve ekliptiğin eğiminden ötürü, aritmetiğin (hesabın) türlerinde, yılların sürelerinde, mevsimlerin bir yıldaki değişimlerinde, Güneş ve Ay tutulmalarının zamanlarına göre belirlenen (anlaşılan) tablolarda neyin değiştirilmesi gerektiğini anladım. Ben, tüm bunları, uzun süren bir çalışma ile düşünüp değerlendirdikten sonra, Batlamyus’un yolundan giderek ve onun öğretilerini izleyerek, onun Almajest adlı yapıtında açıkladığı hesaba göre düzeltmeyi ve sağlamlaştırmayı üstlendim. Zira Batlamyus, bunları son derece büyük bir titizlikle araştırdıktan sonra ve tüm şeylerin nedenlerini geometrik ve aritmetik deneylerle şüpheye yer bırakmadan gösterdikten sonra, kendisinden sonra başkalarının da gözlem ve araştırma yapmalarını isteyerek, tıpkı kendisinin Hipparchus’un ve diğerlerinin düşüncelerine (değerlendirmelerine) birtakım eklemelerde bulunması gibi, kendi gözlemlerine de akıp giden zamanda bir eklemede bulunulmasının imkânsız olmadığını söyledi. Zira bu göksel ve geniş bilimin görkemi (alanı) öyle büyüktür ki, hiç kimse onu parmağının ucuna alamaz.

İşte bu yüzden bu konular üzerine bir kitap yazdım, bu kitapta, güçlükleri açıklayarak (karmaşık şeylere açıklık getirerek), karanlık şeyleri aydınlatarak, hem bilimin gizli ilkelerini (esaslarını) hem de onların özellikle nerede kullanıldığını gözler önüne sererek, bunu (bu kitabı) çalışanlara ve izleyenlere kolay yolu gösterdim. Ekliptikte yıldızların hareketlerini ve yerlerini, gözlem yaparak, tutulmaları hesaplayarak ve bunlara uygun başka çalışmalar yaparak bulduğum şeye (gözlemlerime) göre düzelttim; gerekli diğer eklemeleri yaptım. Meridyen saatine göre yıldızların hareketlerini belirlemek için, tüm bu şeyleri kavramak (anlamak) amacı ile gözlemlerin yapıldığı Rakka şehrine ait raporları açıkladım. Allah’ın takdiri ile böyle olacak ki zira yardım yalnızca Allah’tandır.

Publications of the Institute for the History of Arabic-Islamic Science, Islamic Mathematics and Astronomy, Ed. Fuat Sezgin, 1997, C. 11, s. 4–6. Nallino, Carolo Alphonso, Pubblicazioni Del Reale Osservatorio Di Brera İn Milano, Al-Battânî sive Albatenii OPUS ASTRONOMICUM. 
Çeviren: S. Ertan Tağman - Serap Kalaycıoğulları