4. Abbâsî Halifesi Kâim-Biemrillâh’ın Malazgirt Savaşı Öncesi Minberlerde Okunmasını İstediği Duâ

Bizans İmparatoru Romanos Diogenes ile Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan arasında 26 Ağustos 1071’de vukû bulan bu savaş Selçuklular’ın zaferiyle sonuçlanmış ve Anadolu kapılarını Türk-İslâm dünyasına açmıştır. Savaşın öneminin bilincinde olan Abbâsî Halifesi Kâim-Biemrillah İslâm dünyasında savaştan önce minberlerde okunmak üzere bir hutbe metni hazırlamış ve İslâm ordusunun zaferi için duâ edilmesini istemiştir. İslâm tarihi açısından önem taşıyan bu hutbe ve duâ şöyledir:

“Allah’ım! İslâm sancağını yükselt ve ona yardım et! Başını ezmek ve kökünü kazımak suretiyle müşrikliği münhezim et. Sana itaatte canlarını feda edip, sana tâbi olmak hususunda kanlarını akıtan senin yolunun mücahitlerini kuvvetlendirerek, yurtlarını güvenlik ve zaferle dolduran yardımlarından mahrum etme. Müminlerin emirinin burhanı olan Sultan Alp Arslan’ın senden dilediği yardımı esirgeme ki, o bu sayede hükmünü yürütsün, şanını yaysın ve zamanın güçlükleri karşısında kolayca yerinde tutunabilsin. Senin dinini şerefli ve yüce tutabilmesi için onu lütufkâr ve her zaman devamlı tesir icra eden desteğinden mahrum etme. Onun kâfirlerin karşısındaki bu günü yarınına da yetsin. Ordusunu meleklerinle destekle. Niyet ve azmini hayır ve başarıyla sonuçlandır. Çünkü o Senin ulu rızan için rahatını terk etti. Malı ve canıyla Senin emirlerine uymak amacıyla Senin yoluna düştü. Çünkü Sen (Kur’ân-ı Kerimi’nde): “Ey iman edenler, can yakıcı bir azaptan kurtaracak kazançlı bir yolu size göstereyim mi? Allah’a ve Peygamberine inanıyorsanız, Onun yolunda can ve malınızla savaşırsınız” buyuruyorsun. Senin sözün gerçektir. Ya Rabbi! O nasıl senin çağrına uyup Şeriatının korunmasında gevşeklik göstermeden emrine uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak, dinine hizmet için geceyi gündüze katmışsa, sen de ona zafer nasib eyle. Dileklerinde ona yardımcı ol, kaza ve kaderini onun için iyi tecelli ettir. Onu öyle bir koruyucu ile kuşat ki, düşmanların her türlü kinlerini defetsin ve lütfunla bu koruyucu onu en sağlam ellerle muhafaza etsin. Yapmak istediği her işi ona kolay kıl. Tâ ki, onun düşmana karşı olan kutsal hareketi, zaferden ışık alsın ve müşrik toplulukların, hak yollarını göremeyip sapıklıkta gözleri yumulsun.

Ey Müslümanlar! Doğru bir niyet, dürüst bir azim ve Allah’tan korkan temiz kalplerle ve ihlâs bahçesinden nasibini almış bir inançla onun için Allah’a yalvarıp yakarınız. Çünkü eksiklerden münezzeh olan Yüce Allah kitabında şöyle buyuruyor: “Ey Muhammed, onlara de ki: Dualarınız olmasa, Rabbim size niçin değer versin”. Onun güçlü, kuvvetli olarak düşmanlarını mahvetmesi, sancağını yükseltip zaferlerin en son derecesine eriştirmesi ve gayesine nail olması hususunda Allah’a dua ve niyazda bulununuz. Ya Rabbi! Onun bütün güçlüklerini kolaylaştır ve küfre onun önünde boyun eğdir”

Köymen, Mehmet Altay 1992. Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi III: Alp Arslan ve Zamanı, Ankara: Türk Tarih Kurumu, s. 30–31.