7. Ruhamat Adı Verilen Saat Aleti Hakkında: Sabit bin Kurra

Sabit bin Kurra el-Sâbi el-Harrânî, Harran’da Sabiî bir aileye mensup olarak doğmuştur. Doğduğu yer bakımından hem Yunanca hem de Arapça bilen Sabit bin Kurra, Muhammed ibn Musa ibn Şâkir’in daveti üzerine Bağdat’a gitmiştir. Yunan ve Helenistik dönem eserlerini çevirerek ve astronomi, matematik, tıp gibi alanlarda özgün eserler yazarak İslam dünyasında doğa bilimlerinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Onun matematikle ilgili çalışmaları daha çok Batlamyus astronomisinin anlaşılması ve uygulanması üzerine yoğunlaşmış ve İslam dünyasında matematiksel astronomi geleneğinin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır. Aşağıda bazı bölümleri verilecek olan Kitâb Ebu Hasan Sabit bin Kura fi alât el-saat elleti tusamma ruhâmât adlı eser güneş saati ile ilgili olmakla beraber, matematik tarihi açısından da son derece önemlidir. Çünkü Güneş’in yüksekliği (h) ve azimutunun (A), Güneş’in deklinasyonuna (δ), ilgili şehrin enlemine (ø) ve saat açısına (t) göre tanımlanması; h= dos (ø- δ) – ters sin t x cos δ x cos ø formülüne götürür ki, bu da sinüs ve kosinüsün küresel teoremine karşılık gelmektedir. Bununla beraber yine bazı bölümleri verilecek olan Kitāb fī Sanat el-şems [Güneş Yılı Üzerine] adlı eserinde Güneş’in görünen yıllık hareketini araştırmış ve Risāla ilā Ishak ibn Huneyn [Sekizinci Kürenin Hareketi Üzerine] adlı eserinde sekizinci küre olarak adlandırdığı sabit yıldızların yardımıyla geri dönüş hareketini açıklamaya çalışmıştır.

Bağışlayan ve esirgeyen Allah’ın adıyla

Ebu Hasan Sabit bin Kurra’nın –Allah ondan razı olsun– ruhâmât adı verilen saat aletleri hakkındaki kitabıdır. Saat âletlerinin, nasıl olduğu tam olarak bilinmeyen herhangi bir düzlem üzerinde saatleri gösteren çizgileri olan ve bu düzlem üzerinde sabitlenmiş bir ölçek bulunan ve bu ölçeğin gölgesinin ucu bu saat çizgilerinin üzerine düştüğü zaman, gün içerisinde ne kadar saat geçtiğini gösteren saat aletleri çoğu insan arasında bir alışkanlık sonucunda ruhâmât olarak adlandırılır. Bunların yapımı, farklı aletlerin yerleştirildiği düzleme bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Dikkatlice baktığımızda; saatleri seçtiğimiz herhangi bir mevcut düzlem üzerine çizdiğimizde, bunun yedi türü bulunan düzlem ve ruhâmâtlardan hangisi olduğunu bilmemiz gerekir. Bunlardan birincisi ufuk düzlemine yerleştirilmiştir; ikincisi Meridyen düzlemine yerleştirilmiştir, üçüncüsü ufuk ve meridyeni sağ köşeden kesen daire düzlemine yerleştirilmiştir ki bu düzlemde doğu-batı uzantılıdır, (ilk dikme), dördüncüsü doğu-batı uzantılı olduğundan bahsettiğimiz üçüncü türü sağ köşeden kesen ve doğu ve batı meridyenlerinden ve ufuk dairesinden uzaklaşan bir dairenin düzlemi üzerine yerleştirilmiştir, beşincisi doğu-batı uzantılı olduğunu ve ufuk dairesinden uzaklaştığını belirttiğimiz dördüncü türden kuzey-güney uzantılı olarak uzaklaşan Meridyen düzlemi üzerinde dikey şekilde duran daire düzlemi üzerine yerleştirilmiştir, altıncısı Meridyen ve doğu-batı uzantılı daireden uzaklaşarak ufuk düzlemi üzerinde dik olarak duran bir dairenin düzlemi üzerine yerleştirilmiştir ve bu daire yüksek daireler arasında sayılır, yedincisi bahsettiğimiz ufuk düzlemi, meridyen düzlemi ve doğu-batı uzantılı daire düzlemi üzerinde dik durmayan bir daire düzlemi üzerine yerleştirilmiştir.

Bu türlerin her birinin hesaplanmasını ve üretim yöntemlerini anlatıyor ve tekrara düşmemek için her birinde elzem olan bazı ortak özellikleri öne çıkarmak istiyoruz.

Karl, Garbers, Ein Werk Tâbit b. Qurra’s über ebene Sonnenuhren (Kitâb Abi’l-Hasan Tabit b. Qurra fî âlât al-sâ’ât allati tusammâ ruhâmât). Berlin 1936, s. 80. (Quellen und Studien zur Geschichte der Mathematik, Astronomie und Physik. Abteilung A: Quellen. 4. Band). Institute for the History of Arabic-Islamic Science at the Johann Wolfgang Goethe University Frankfurt am Main, Publications of the Institute for the History of Arabic-Islamic Science, Islamic Mathematics and Astronomy, Ed. Fuat Sezgin, 1997, C. 22, s. 99–100.  
Çeviren: S. Ertan Tağman – Doğanay Eryılmaz