’Bize Yön Veren Metinler’ başlıklı çalışma boyunca seçilen metinlerle ilgili kısa tanıtıcı bilgilere yer verilmişse de, resmin bütününün değerlendirilmesini sağlayacak bir mühendislik çalışması gerekliydi. Yani dil ve edebiyat bölümünde yer verilen Binbir Gece Masalları ile sözgelişi Müslümanlardaki mekanik ve sibernetik fikrinin ne ilişkisi var, dinî bir terim olan günah ile mantıksal bir terim olan yanlışlığın ne ilişkisi var soruları cevap bekliyordu. Aşağıdaki bölümden itibaren, ayrıntı düşkünü bir dille çalışmayı oluşturan parçaların, üzerinde yorumlanarak birleştirilebileceği bir zemin oluşturmaya çalışacağım. Böylece eseri oluşturan dil ve edebiyat, toplum-siyaset-diplomasi, İslam hukuku, bilim ve teknik, felsefe ve tasavvuf gibi farklı konulara ait metinlerin nasıl birbirine bağlandığı gösterilecektir. Bu teorik zemin tarihten arkeolojiye, iktisattan sanata, felsefeden tasavvufa kadar geniş bir alanı kapsayacağı için bir çırpıda anlaşılamayacağını şimdiden taahhüt edebilirim. Ancak bunun daha kolay bir yolunun olmadığını da belirtmeliyim. Hem Batı, hem de İslam düşüncelerinin çeşitli alanları üzerinde uzun yıllardır çalışmakta olan bir araştırmacı olarak burada yer verdiğim çoğu analiz, kimi okurun belki hiç duymadığı, kimilerininse işitmiş olsa da kaynağını ve ne manaya geldiğini anlamadığı malumatı anlamlandıracak bilgilerden oluşmaktadır. Dolayısıyla, katılıp katılmamaları bir kenara bu görüşler, eserin oluşmasına katkıda bulunan değerli meslektaşlarımı bağlamayacaktır.
Aşağıdaki satırlarda sıklıkla karşılaşılarak, eserin bütünlüğü içerisinde kolayca yanlış anlamalara neden olabilecek terminolojik bir inceliğe dikkat çekmek isterim: “Bize Yön Veren Metinler” başlıklı çalışmamızda yer alan “Biz” ile İslam’da (Biz’de) aklın ve benin analizini yaparken kullandığım “biz”, Demokritos’un “atom”u ile Heisenberg’in “atom”unun, sesteş kelimeler olup, tamamen farklı kavramları ifade etmesi gibi, birbirinden farklı kavramlardır.