B. İLAHİ SIFATLAR MESELESİ

Cahiliye döneminin müşrik Arapları, tapındıkları putları Tanrı değil onun vesileleri olarak görüyorlardı. İnsan gibi tamamen maddi ve duyusal bilgi cihazlarıyla donanmış bir varlığın duyusal hiçbir şeye benzemeyen bir varlığa inanması gerçekten son derece güçtür. İslam’da Tanrı fikri, diğer pek çok dinde karşılaşıldığından çok daha fazla soyuttur. Doğal olarak böyle bir varlığın ne olduğu ve nasıl anlaşılabileceği konusunda Allah’ın sıfatları gündeme gelmektedir. Genel olarak kelamcılar Kur’ân’da yer alan Allah’ın hayat, bilgi, kudret gibi niteliklere sahip oluşunun sadece işaret etme anlamına geldiğini, Allah’ın sahip olduğu hayat veya kudretin insan tarafından tasavvur edilmesinin mümkün olmadığını kabul ederler.